Öperseniz beyefendi değilsinizdir, öpmezseniz adam değilsiniz.
İltifat edersiniz "yalan" der, etmezseniz bırakır gider.
Her isteğine evet derseniz karaktersiz olursunuz, karşı çıkarsanız
anlayışsız.
Çok yanına giderseniz "sıkıldım" der, az giderseniz küser.
İyi giyinirseniz "çapkın" der, dikkat etmezseniz zevksizlikle
suçlar.
Kıskanırsınız "huyun kötü" der, kıskanmazsınız "sevmiyorsun" der.
Siz bir dakika geç kalın kıyamet kopar, kendisi bir saat gecikirse
"bunda ne var." der.
Arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur, o buluşur "bizim kızlar"
olur.
Siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur, başka bir
adam ona baktığında adı "hayranlık" olur.
Konuştuğunuz anda dinlemenizi ister, dinlediğiniz anda "neden
konuşmuyorsun?" der.
Kısacası, sade ama çok karışık.
Zayıf gibi ama çok güçlü.
Akıl karıştıran ama hayranlık uyandıran, insanı çıldırtan ama mükemmel!
Bu arada tercümelerin de kadın gibi olduğunu belirtmek isterim:
Çok güzelse nadiren sadıktır, çok sadıksa da nadiren güzel. Hayat
yaşandığı kadar vardır. Gerisi ya hafızalardaki hatıra ya da
hayallerdeki ümittir. Hüsran ise, bir tek yerde kabullenebiliyorum,
yaşamak mümkünken yaşamamış olmakta. |